Işitsel Görsel Nedir? Duyuların Kesişiminde Yeni Bir Anlatı Dili
Giriş: Duyuların Ortasında Bir Kavram
Görmek ve duymak, insanın dünyayı algılama biçiminin iki temel ayağıdır. Işitsel görsel kavramı, bu iki duyu alanının birleşim noktasında yer alır. Günümüzde medya, eğitim, sanat ve psikoloji gibi alanlarda kullanılan bu terim; yalnızca bir görüntü veya ses değil, ikisini birlikte deneyimleme biçimi olarak tanımlanır. Bu yazı, kavramın tarihsel gelişimini, teknolojik dönüşümünü ve güncel akademik tartışmalarını ele alır.
Tarihsel Arka Plan: Sinemadan Deneyime
Işitsel görsellik düşüncesi ilk kez 20. yüzyılın başında, sinemanın ortaya çıkışıyla birlikte anlam kazandı. Sessiz filmlerde bile, gösterim sırasında piyanistlerin sahneye eşlik etmesi, görselin duygusal etkisini artırmak için sesi kullanmanın ilk örneklerindendi. 1920’lerle birlikte sesli sinema dönemine geçildiğinde, görüntü ile sesin birlikteliği artık hikâye anlatımının merkezine yerleşmişti.
Bu birliktelik yalnızca sinemayla sınırlı kalmadı. Televizyonun 1950’lerde yaygınlaşmasıyla birlikte, izleyici hem duyan hem gören bir özneye dönüştü. Radyo ve televizyonun iç içe geçtiği deneyimler, insanın algısal sisteminde işitsel görselliğin kalıcı bir yer edinmesini sağladı. 1980’lerde video klip kültürü ve MTV’nin yükselişi, bu kavramın popüler kültürdeki en belirgin ifadesi oldu.
Akademik Perspektiften Işitsel Görsel
Akademik alanda “işitsel görsellik”, genellikle multimodal iletişim veya duyulararası etkileşim (cross-modal perception) başlıkları altında incelenir. Psikoloji alanında yapılan çalışmalar, sesin bir görüntü algısını nasıl değiştirdiğini gösterir. Örneğin, düşük frekanslı sesler bir sahnenin “karanlık” veya “tehditkâr” algılanmasını tetikleyebilir. Bu, görselin nötr bile olsa, işitsel uyaranla anlam kazandığını gösterir.
Medya çalışmaları açısından bakıldığında, işitsel görsel; sadece teknik bir birleşim değil, aynı zamanda anlam üretme sürecidir. Yani, ses ve görüntü birlikte bir anlatı kurar, duygusal bağ yaratır ve izleyicinin deneyimini yönlendirir. Özellikle sinema kuramcısı Michel Chion’un çalışmaları, “görsel-işitsel” kavramını teorik bir zemine taşımış ve “akuzmatik ses” gibi alt kavramlarla genişletmiştir.
Günümüzde Işitsel Görsel Kullanımı
1) Dijital Medyada Yeni İfade Biçimleri
Sosyal medya platformları, kısa videolar ve sesli hikâyeler aracılığıyla görsel-işitsel kültürü yeniden tanımlamaktadır. TikTok, YouTube Shorts veya Instagram Reels gibi mecralar, kullanıcıların sesi görselle birleştirerek mikro anlatılar oluşturmasına imkân tanır. Bu içerikler, yalnızca eğlence değil; bilgi aktarımı, toplumsal eleştiri ve kimlik ifadesi aracı hâline de gelmiştir.
2) Eğitim ve Bilimsel Uygulamalar
Eğitim teknolojileri de bu birleşimden yararlanır. Görsel-işitsel materyaller, öğrenme sürecinde çoklu duyusal kodlama sağlar. Bir öğrencinin hem görsel hem işitsel olarak bilgiye maruz kalması, bilişsel bilim araştırmalarına göre öğrenmeyi kalıcı hâle getirir. Bu nedenle günümüzde dijital eğitim içerikleri, “ışitsel görsel bütünlük” prensibiyle tasarlanır.
3) Sanatta Deneysel Yaklaşımlar
Çağdaş sanat dünyasında, ses ve görüntünün birleştiği enstalasyonlar veya performanslar işitsel görselliğin sınırlarını zorlar. Sanatçılar, ses dalgalarını görselleştiren projeler veya izleyiciyi çevreleyen üç boyutlu ses ortamları yaratarak duyuların birleştiği deneyimler sunar. Bu noktada izleyici, yalnızca “gören” değil, “duyumsayan” bir varlığa dönüşür.
Güncel Akademik Tartışmalar: Temsil, Teknoloji ve Algı
Bugün işitsel görsellik, yalnızca estetik bir mesele değil; aynı zamanda temsil ve etik tartışmalarının da merkezindedir. Yapay zekâ destekli ses ve görüntü üretim teknolojileri, “gerçek” ile “üretilmiş” arasındaki sınırı belirsizleştiriyor. Deepfake videolar, yapay ses klonları veya sanal sanat performansları; görsel-işitsel bütünlüğün güvenilirliğini sorgulatıyor.
Diğer yandan, kültürel çalışmalarda bu kavram, duyuların sömürgeleştirilmesi ve görsel merkezciliğe yönelik eleştirilerle de ilişkilendiriliyor. Görsel kültür kuramcıları, sesin uzun süre görselin gölgesinde kaldığını, ancak dijital çağda yeniden eşit bir konuma yükseldiğini savunur. Bu da “duyusal adalet” ve “algısal çeşitlilik” gibi yeni kavramları gündeme getirir.
Sonuç: Duyuların Diyaloğu
Işitsel görsel kavramı, yalnızca teknolojik bir yenilik değil; insanın dünyayı algılama biçimini yeniden tanımlayan kültürel bir dönüşümdür. Görmek ve duymak artık birbirinden ayrı deneyimler değil, birlikte anlam üreten iki yaratıcı güçtür. Sinemadan sosyal medyaya, sanattan eğitime kadar her alanda karşımıza çıkan bu kavram; geleceğin anlatı biçimlerini şekillendirecek en güçlü köprülerden biri olmayı sürdürecektir.
Görsel-işitsel yöntem, yabancı dil öğreniminde oldukça etkili olan görme ve sesi bir araya getirir . İngilizce filmler, klipler, TV programları ve haberler, ikinci dil ediniminde büyük önem taşır. Bu yöntemle yabancı dil öğretilirken ana dilin kullanımı göz ardı edilir. İşitsel temsil sistemi Uzun uzun konuşmayı ve konuyu detaylıca anlatmayı sever . Söylenenleri akıllarında tutmakta ve hatırlamakta güçlük çekmez. Sözel olarak yapılan açıklamaları ve sözlü yönergeleri almayı tercih eder.
Sevil! Saygıdeğer katkınız, yazının mantıksal düzenini geliştirdi ve metni daha anlaşılır hale getirdi.
İşitsel-Görsel yöntemde metinler kesin sınırlarla belirlenmiş bir olay sırasını takip eder . Dersler çoğunlukla film veya ses sunumuyla başlatılır. Her film sahnesi onu karşılayan bir cümleye denk gelecek şekilde ayarlanır. (Demircan, 2013: 233). Görsel-işitsel yöntem, yabancı dil öğreniminde oldukça etkili olan görme ve sesi bir araya getirir . İngilizce filmler, klipler, TV programları ve haberler, ikinci dil ediniminde büyük önem taşır.
Ömer!
Fikirleriniz yazının uyumunu güçlendirdi.
Öğrenme Stilleri Kinestetik Öğrenenler: En iyi beden ve ellerini kullanarak öğrenirler. Hareket edebilmek ve öğrendikleriyle fiziksel bir ilişki içine girebilmek isterler. İşitsel Öğrenenler: Bilgiyi duyarak öğrenirler. … Görsel Öğrenenler: Malzemeye bakarak ya da onu okuyarak öğrenirler. İşitme duygusuna hitap eden sanat türüdür. Müzik, edebiyat gibi sanatlar bu sanat türüne örnek verilebilir.
HızlıAyak! Her öneriniz bana uygun gelmese de emeğiniz için teşekkür ederim.