Origami Bizim Kültürümüze Ait Midir?
İzmirli Genç Bir Yetişkinin Gözünden
—
Herkesin Yapamadığı Şey: Origami
Çocukken hepimiz kağıt katlamayı denemişizdir, değil mi? Hani şu origami işleri var ya, düz bir kağıdı alıp bir kuş, bir çiçek, ya da belki bir karga yapmak için saatlerce uğraşmak… Ben de çok uğraştım, ama açıkça söylemek gerekirse, “o” kağıt kuşu bir türlü uçuramadım. Hep düzgün katlamadım. Hatta bir noktada kağıdın tam ortasında “yani burada yanlış bir şey var” diyerek pes ettim.
Bir de şu var: Origami’nin Japon kültürüne ait olduğunu biliyoruz. Ama nedir bu, gerçekten öyle mi? Yoksa bizim de bir “kültürel hak iddiamız” var mı? İzmir’de büyüdükten sonra çok şeyi sorgulamaya başladım. Mesela, kendi kendime “Origami bizim kültürümüze ait mi?” sorusunu sordum. İzmirli, genç, her şeye esprili yaklaşan, ama bir o kadar da derin düşünen bir insan olarak bu konuda bir yazı yazmaya karar verdim. (Evet, hala biraz takıldım, ne yapayım?)
—
Origami: Kağıt ve Katlamanın Derinliği
Şimdi, tam anlamıyla kültür mü bu origami işi? Bize de yediriyorlar mı? Yoksa, orijinalinde Japonlar mı var bu işin başında? Bir kez daha hatırlatalım: Japonya’nın bu konuda elini taşın altına koyduğunu kabul ediyorum. Ama ya bizim de her şeyi “katlayıp” yeniden şekillendirme geleneğimiz varsa? Şöyle bir düşündüm; İzmir’deki kafelerde bazen garsona söylenirken bile bir “katlama” ustalığı seziliyor. Yani aslında biz de bu kağıt katlama işine biraz yatkınız gibi.
Bir arkadaşım geçenlerde “Abi, bence Türkiye’nin en iyi origamisi İzmir’den çıkar!” dedi. Ben de “Ne demek şimdi bu?” dedim. Meğerse, kağıt katlamak meselesi, bir nevi hayatı katlayarak çözmekmiş. Yani, hayatın kağıdını doğru katladığında her şey düzelir gibi! O zaman, izmirli olmanın katlama becerisiyle bir ilgisi olmalı. Hem biz sürekli her şeyin ‘kıvırtma’ noktasında olan insanlarız, yani “şunu bir katlayalım, düzeltebiliriz” diyebilenler.
—
Origami: Şimdi Bizim Mi, Onların Mı?
Tabii ki Japonya’dan gelen origami kültürünün temelleri başka bir yerde atılmış olabilir. Ama ben buradan bakınca, İzmir’deki bazı kağıtçılara ve çarşılara bakınca, bu işin bizim de işimiz olabileceğini düşünüyorum. Yani, mesela Konak Meydanı’nda bir kırtasiyeci var, orada kağıtları nasıl katladıklarını bir görmelisiniz. Gerçekten neredeyse origami yapıyorlar. Gönül isterdi ki, Konak Meydanı’nda bir köşe de “Origami Çalışmaları” diye bir şey olsaydı. Ama ne yazık ki burada hâlâ el yazmalarından “koliye” geçiş yapıyoruz.
Bir de şu var: Herkesin yapamadığı bir şey var. Hani o “kağıdı doğru katlayıp bir şey yapabilme” yeteneği. İşte, kimisi bakar, “Aaa, bu kağıt bir kuş oldu!” der. Ama ben? Ben o kağıdın üstüne, “yaşasın, başarısız oldum, bu da bir şey” yazıp kenara atarım.
—
Kağıt Katlamak ve İç Ses
Bir gün kağıdımı alıp, “Haydi, şimdi bir origami kuşu yapacağım!” dedim. Ama ne oldu? Hani o şekli doğru katlayamayan ben, o kağıdı bir şekilde katlayıp, sonunda bir şey ortaya çıkaramamıştım. O sırada iç sesim dedi ki:
“Bunun seninle ne alakası var, sen İzmirli’sin, haydi bakayım!”
Neyse, bu kağıt işini bir kenara bırakıp arkadaşım Selin’e “Hadi bu akşam gel, bir origami yapalım!” dedim. O da bana döndü:
“Ya, biz İzmirli değil miyiz? Origami işini Japonya’ya bırak, biz kafede söyleyelim, geri kalanını kasiyer halleder.”
İşte böyle, eğlenceli bir bakış açısıyla başladık. Ama bir anda düşündüm, gerçekten, eğer kültürümüzün derinliklerine bakarsak, biz belki de kağıt katlama işini bambaşka bir seviyeye taşıyoruzdur. Kim bilir?
—
Sonuç: Origami’yi Bizim Yapalım, Ama Gerçekten
Tabii ki, kesin olarak “Origami bizim kültürümüze ait mi?” sorusunun cevabını bulamadık. Japonlar buna sahip çıkmış, kağıt katlama işini güzel güzel yapıyorlar. Ama bir bakıma, İzmirli olup da bir kağıdı doğru katlayamamak da bence bir tür kültürel miras! Çünkü en nihayetinde, kağıt katlama işi dediğinizde sadece şekil değil, aynı zamanda o şeklin sizin için bir anlam taşıması önemli.
Ve son olarak: Eğer bir gün İzmir’de “Origami Festivali” olursa, benden duymanız; bu yazıyı ben yazdım! Belki bir köşede bir kağıt kuş sergilerim, kim bilir?
—
Bu yazıyı okuduktan sonra – kağıtları hemen katlamaya başlayabilir, bir İzmirli gibi bu işi “katlayarak” başarabilirsiniz!